17 Eylül 2010 Cuma

Hayali Büyüme, Sanal İstihdam, Can Yakıcı Bütçe

Borsa rekorları, altın fiyatı artışları, banka mevduat oranı yükselişleri derken II.dönem GSYH verileri açıklandı. Bir süredir hem reel kesimden hem de finansal kesimden gelen veriler, 2009 yılı ile kıyaslama yapıldığında büyümenin pozitif yönlü olacağını açıkça belli ediyordu. Fakat çoğu ekonomi kesimi %10.3 lük bir büyüme beklemiyordu. Haliyle, yüksek mevki kişiler için bunun tadını doyası çıkarmak bu sonuçtan sonra farz olmuştu. Ama isterseniz bir de büyümenin nasıl bir büyüme olduğunu sorgulayalım. Öncelikle, 2010 Haziran verileri kriz öncesi 2008 Haziran milli gelir düzeyinden hala düşük durumdadır. İkinci olarak gelir dağılımında hiçbir düzelme yoktur. Tam tersine toplumsal refah düzeyi daha da aşağı çekilmiştir; nedenini ise iki yıl arasında ki kurumsal nüfus artışındadır. Üçüncü olarak, reel ücretler çok az sayı da sektörde ki artışlar dışında diğerlerinde ya 2008 yılı ile aynı seviye de ya da daha aşağıdadır. Son olarak, istihdam verilerinde sanal bir artış vardır. Son açıklanan verilerle, işsizlik %10.5 tir. Fakat mevsimsel etkileri de düşünmeliyiz. Her yıl olduğu gibi Haziran-Ekim ayları arasında mutlak bir istihdam artışı olur. Ama sonrasında azalışların tekrar başlayacağı bilinen bir gerçektir. Hele ki sıcak para girişlerinin büyümeye etkisi göz önüne alındığında istihdam artışının mümkün olmayacağı açık ve nettir. Ayrıca, gerçek istihdam düzeyinin hala %17-18 lerde olduğu düşünülürse, durum çok vahimdir. Büyüme ve istihdam artışlarını bir de sektörler açısından değerlendirirsek, istihdam artışlarının büyümenin gerisinde seyrettiği açıkça görülecektir. Örneğin, inşaat sektöründe ki yıllık büyüme %25 olmasına rağmen istihdam artışı %10 dur. Durum imalat sanayi ve ticaret sektörü içinde aynı şekilde istihdam artışlarının büyümenin altında seyrettiği şeklindedir. Fakat ilginç olan, tüm sektörleri kapsamayan bu durum tarım sektöründe tam tersi. Şöyle ki yıllık büyüme %0,6, istihdam artışı ise %7,6 dolaylarındadır. İnsanı içten içe güldüren bu tablo doğruyu yansıtmamaktadır. Büyümenin neredeyse hiç yaşanmadığı tarım da istihdam 1 milyon artmış?(!). Peki bu nasıl olur? TÜİK bir açıklama yapmalıdır. Her neyse, bir de şu bütçe açığının geçen yıla göre azalan durumu var. Bu yılın ilk 8 aylık açığı 14 milyar TL, geçen yıl için ise aynı 8 aylık dönem 31 milyar TL. %54 lük bir azalma... Burada vergi gelirlerini incelemekte fayda var. Çünkü KDV ve ÖTV de ki artışlar %52 dolaylarında. Bu da haliyle bütçe de ki açığı daraltmış durumda. Canı yanan ise her zaman ki gibi sabit gelirli emekçiler, memurlar, çalışanlar. Durum açık, görünenler ortada. Gelir dağılımı adaletsizliği , nüfus artışı, reel ücretlerin düşüşü, işsizliğin kabarıklığı... Başka söze ne gerek var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder